Skip to main content

Yoğurdun Sağlıktaki Önemi

Orta Asya’dan günümüze gelen ve kültürümüzde de önemli yeri olan gıdalardan bir tanesi olan yoğurdun sağlık yönünden pek çok faydası olduğu bilinmektedir. Yoğurt genellikle yeterli ve dengeli bir diyetin parçası olarak bilinmektedir. Protein bakımından zengin yoğurt içerisinde kalsiyum, potasyum, fosfor ve B2 vitaminleri olduğu biliniyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 verilerine göre 2010 yılında ülkemizde 64 bin ton yoğurt üretimi söz konusu iken 2019 senesi ile bu rakam 101 tona ulaşmıştır. 2018 yılında Ulusal Süt Konseyi’nin sunduğu rapora göre ise kişi başı yoğurt tüketiminin 30,6 kg. olduğu açıklanmıştır. Yoğurt yemeklerden tutun da sabah kahvaltılarına kadar, atıştırmalık yanında yenmesine kadar günün hemen her saatinde rahatlıkla tüketilebilen bir gıdadır.

Yoğurt laktoz yani karbonhidrat bakımından oldukça zengin bir gıda olarak bilinmektedir. Ayrıca içerisinde kalsiyum, vitamin, yağ ve fosfor yoğun bir şekilde bulunmaktadır. Sindirimdeki kolaylığın sebebi ise fermantasyon esnasında sütün yağ, laktoz ve proteinin hidrolizasyona uğramasıdır. Laktik asit bakterileri yoğurt içerisinde antibiyotik ve antimikrobiyal üretir. Bu da insanları M.O’lara karşı koruyan bir etki ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple yoğurt genç yaşlı her yaş grubunun günlük beslenmesinde bol bir şekilde tüketmesi için yoğurt tavsiye edilmektedir.

Yoğurt bakterilerinin oluşumdaki faaliyetler neticesinde bir takım B grubu vitaminler sentez oluşturmaktadır. Yoğurdun en önemli özelliklerinden bir tanesi ise ekstra gıda alımını azaltmasıdır. Özellikle Batı ülkelerinde kiloyu korumak, yaşlanmayı geciktirmek gibi etkileri bilindiğinden yoğurt hemen her öğünde tüketilmeye başlanmıştır. Kilo aldırmayan özelliği ve ayrıca vücudun ihtiyaç duyduğu zengin değerleri tedarik etmesi sebebi ile yoğurt tercih sebebidir. Yapılan pek çok önemli çalışma neticesinde kolay hazımlı bir gıda olması sebebi ile yoğurdun gıda azaltmada iki önemli etkiyi ortaya çıkarttığı görülür. Bunlardan birincisi yoğurdun doyurucu olması ve dolayısıyla vücudun açlık hissini tatmin etmesidir. Örnek vermek gerekirse bir kişi 2 kilo sütü rahatlıkla içebilir ancak 1,5 kilo yoğurdu aynı rahatlıkla tüketemez. Gıda azaltmadaki ikinci rolüne bakacak olursak karşımıza bağırsak hareketlerindeki düzenleme çıkmaktadır. Yine yapılan çalışmalar ortaya koymuştur ki yoğurtta bulunan süt asiti bağırsak mukozasına tesir etmektedir. Bu durum ile ortaya bağırsaktaki peristaltik hareketin hafiflediği sonucu çıkmaktadır. Bu da elbette gıda tüketim isteğini azaltmada rol oynayan bir etkidir.

Pek çok ciddi hastalığın önlenmesinde etkili olduğu yapılan çalışmalarda ortaya konmuş olan yoğurt üzerinde özellikle 1957 yılında Japonya’da yapılan çalışma neticesinde ortaya konan sonuçlar ile dikkatleri çekmektedir. Japon bili adamı Prof. Hsukehihen Huguşi’nin yaptığı çalışma sonrası ortaya çıkan raporda radyoaktivitelerin ortaya çıkardığı hastalıkların tedavisinde yoğurdun son derece etkili bir ilaç olduğuna yer verilmiştir. Çalışmalar hem insanlar üzerinde hem de fareler üzerinde yapılmış ve nihai sonuca ulaştırılmıştır. Bir sene boyunca atom ışınlarına maruz kalan bir kişi, aynı süreçte yoğurt temelli yiyeceklerle beslendiğinde radyoaktivite hastalıkları belirtilerinin ortadan yok olduğu gözlemlenmiştir.

100 gramlık bir yoğurtta 4,5 gram protein yer almaktadır. Düşük proteinli gıdalara göre yoğurt özellikle kas gelişimini destekleyen içeriği ile daha yoğun protein desteği sağlar. Zengin kalsiyum sebebi ile çocuklara sık sık yedirilmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü kalsiyum kemiklerin dolayısıyla dişlerin güçlenmesini sağlamaktadır. Tüketilecek olan 100 gramlık yoğurt, vücudun ihtiyaç duyduğu kalsiyum oranının %15’ini temin etmektedir. Yoğurttan alınacak olan kalsiyum yağ yakımını da hızlandıran bir etkiye sahiptir. Kötü kolesterol, kalp-damar hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıklara karşı güçlü bir kalkan görevi görür. Ayrıca meme kadınlarda meme kanseri gibi ciddi sağlık sorunu risklerini de azalttığı tespit edilmiştir.

Whatsapp Sipariş Hattı

0505 088 04 79